Diyabet, halk arasında ÅŸeker hastalığı olarak bilinir ve vücudun kan ÅŸekerini düzenleme yeteneÄŸinin bozulmasıyla ortaya çıkar. İnsülin hormonu ya hiç üretilemez ya da etkili kullanılamaz. Bu durumda kan ÅŸekeri (glukoz) kanda yükselir ve uzun vadede kalp, böbrek, göz ve sinirlerde ciddi hasarlara yol açar.
Dünya SaÄŸlık Örgütü’ne göre diyabet, günümüzde en hızlı artan kronik hastalıklardan biridir ve milyonlarca insanı etkilemektedir. Erken tanı ve tedavi, hastalığın komplikasyonlarını büyük ölçüde önleyebilir.
• Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk çağında baÅŸlar ve vücut insülin üretemediÄŸi için ömür boyu insülin tedavisi gerekir.
• Tip 2 diyabet, yetiÅŸkinlerde en sık görülen türdür ve çoÄŸunlukla fazla kilo, saÄŸlıksız beslenme ve hareketsizlikle iliÅŸkilidir.
• Gestasyonel diyabet, gebelikte ortaya çıkar ve hem anne hem bebek için risk oluÅŸturur. DoÄŸumdan sonra kaybolsa bile ileride tip 2 diyabet riskini artırır.
• Prediyabet (gizli ÅŸeker), kan ÅŸekerinin normalden yüksek ama diyabet tanısı koyacak kadar yüksek olmadığı durumdur. Erken önlem alınırsa tip 2 diyabete ilerlemesi engellenebilir.
• Sürekli su içme ihtiyacı diyabetin en belirgin iÅŸaretlerinden biridir.
• Normalden çok daha sık idrara çıkmak ÅŸeker hastalığı belirtisi olabilir.
• Kilo kaybı yaÅŸamak, özellikle de nedeni açıklanamıyorsa diyabetin habercisi olabilir.
• Halsizlik ve yorgunluk, yüksek kan ÅŸekeri düzeylerinde sık görülür.
• Görme bulanıklığı, kan ÅŸekeri kontrolsüz olduÄŸunda ortaya çıkabilir.
• Yaraların geç iyileÅŸmesi, vücutta ÅŸekerin yüksek olduÄŸunun iÅŸareti olabilir.
• El ve ayaklarda uyuÅŸma veya karıncalanma, diyabetin sinirleri etkilediÄŸini gösterir.
Diyabetin tüm belirtileri ve erken uyarı iÅŸaretleri hakkında detaylı bilgi için "Diyabet Belirtileri: 10 Önemli Uyarı İşareti" konulu yazımızı inceleyebilirsiniz.
• Ailesinde diyabet öyküsü olan kiÅŸilerde risk daha yüksektir.
• Fazla kilo ve obezite diyabetin en önemli nedenlerinden biridir.
• Hareketsiz bir yaÅŸam tarzı diyabet riskini artırır.
• SaÄŸlıksız beslenme alışkanlıkları kan ÅŸekerini olumsuz etkiler.
• İleri yaÅŸ diyabet için önemli bir risk faktörüdür.
• Hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve yüksek kolesterol diyabetin geliÅŸimini kolaylaÅŸtırır.
• SaÄŸlıklı beslenme: Åžekerli ve iÅŸlenmiÅŸ gıdalardan uzak durmak, tam tahıllı ürünler, sebze, meyve, balık ve saÄŸlıklı yaÄŸlar tüketmek kan ÅŸekerini dengede tutar. Diyabette beslenme önerileri hakkında detaylı bilgi almak için "Diyabet Beslenmesi" hakkındaki yazımızı inceleyebilirsiniz.
• Porsiyon kontrolü: Özellikle karbonhidrat tüketiminde porsiyonlara dikkat etmek diyabet riskini azaltır.
• Düzenli egzersiz: Haftada 150 dakika yürüyüÅŸ, yüzme veya bisiklet gibi aktiviteler insülin direncini düÅŸürür.
• Kilo kontrolü: Fazla kiloyu vermek ve ideal kiloyu korumak, tip 2 diyabetin önlenmesinde en etkili adımlardan biridir.
• Sigara ve alkolü bırakmak: Bu alışkanlıklar hem diyabet hem de kalp-damar hastalıkları riskini artırır.
• Stres yönetimi: Stres hormonu kortizol, kan ÅŸekerini yükseltebilir. Meditasyon, nefes egzersizleri ve kaliteli uyku önemlidir.
• Düzenli saÄŸlık kontrolleri: Kan ÅŸekeri, HbA1c, tansiyon ve kolesterol düzenli olarak takip edilmelidir. Özellikle ailesinde diyabet öyküsü olanların kontrolleri aksatmaması gerekir.
• Hamilelik döneminde düzenli kontrol: Gestasyonel diyabet riskine karşı anne adayları düzenli doktor kontrolünde olmalı ve beslenmelerine özen göstermelidir.
• Hidratasyon: Günlük yeterli miktarda su içmek, metabolizmanın düzenli çalışmasına yardımcı olur.
• Lifli beslenme: Posalı gıdalar (yulaf, baklagiller, sebze, meyve) kan ÅŸekerini yavaÅŸ yükselterek diyabet riskini düÅŸürür.
Uzun süre yüksek seyreden kan ÅŸekeri, vücudun birçok organında kalıcı hasara yol açabilir. En sık görülen komplikasyonlar ÅŸunlardır:
• Kalp ve damar hastalıkları: Diyabet, kalp krizi, inme ve damar tıkanıklığı riskini artırır.
• Böbrek yetmezliÄŸi (diyabetik nefropati): Böbreklerin süzme kapasitesi azalır, diyaliz veya nakil gerekebilir.
• Göz sorunları (diyabetik retinopati): Görme kaybı ve körlüÄŸe kadar ilerleyebilen retina hasarı geliÅŸebilir.
• Sinir hasarı (diyabetik nöropati): Ellerde, ayaklarda uyuÅŸma, karıncalanma, yanma hissi ve his kaybı oluÅŸabilir.
• Ayak yaraları ve ampütasyon riski: Nöropati ve dolaşım bozukluÄŸu nedeniyle yaralar geç iyileÅŸir, enfeksiyon riski artar. (bkz. Diyabetik Ayak Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri )
• DiÅŸ ve diÅŸ eti hastalıkları: Diyabet, periodontitis ve diÅŸ kaybına zemin hazırlar.
• Enfeksiyonlara yatkınlık: Bağışıklık sistemi zayıfladığı için cilt, idrar yolu ve solunum yolu enfeksiyonları sık görülür.
• Cilt sorunları: Mantar enfeksiyonları, kaşıntı ve kuruluk diyabetlilerde yaygın olabilir.
• Açlık kan ÅŸekeri 126 mg/dL’nin üzerinde çıkarsa diyabet tanısı için yeterlidir.
• Åžeker yükleme testinde ikinci saat kan ÅŸekeri 200 mg/dL’nin üzerindeyse bu diyabeti gösterir.
• HbA1c testinde %6.5 ve üzeri deÄŸerler, son 2-3 aylık ortalama kan ÅŸekeri yüksekliÄŸini gösterir ve diyabet tanısı koydurur.
• Beslenme düzeni: Diyabet tedavisinin temelini saÄŸlıklı beslenme oluÅŸturur. Karbonhidrat tüketimi dengelenmeli, rafine ÅŸekerler yerine tam tahıllar, sebze ve baklagiller tercih edilmelidir. Diyetisyen desteÄŸi ile kiÅŸiye özel beslenme planı hazırlanması en etkili yöntemdir.
• Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite insülin duyarlılığını artırır. Haftada en az 150 dakika orta tempolu yürüyüÅŸ, yüzme veya bisiklet önerilir. Uzun süre hareketsiz kalmamak, küçük aralıklarla hareket etmek önemlidir.
• İlaç tedavisi:
Tip 1 diyabet: İnsülin enjeksiyonları veya insülin pompası tedavisi ömür boyu gereklidir.
Tip 2 diyabet: BaÅŸlangıçta yaÅŸam tarzı deÄŸiÅŸiklikleri yeterli olabilir. Gerekirse ağızdan alınan ilaçlar (metformin, SGLT-2 inhibitörleri vb.) eklenir. İlerleyen dönemde insülin tedavisi de gerekebilir.
• Kan ÅŸekeri takibi: Hastaların düzenli olarak glukometre ile kan ÅŸekeri ölçmesi, tedavinin etkinliÄŸini görmek açısından çok önemlidir. Bazı hastalar için sürekli glukoz ölçüm cihazları da önerilir.
• Düzenli doktor kontrolleri: Tedaviye uyum, ilaçların etkinliÄŸi, olası komplikasyonların erken tespiti için endokrinoloji veya dahiliye uzmanı tarafından düzenli takip gerekir.
• Komplikasyonların önlenmesi: Göz muayenesi, böbrek fonksiyon testleri, sinir sistemi kontrolleri ve ayak bakımı diyabetin uzun vadeli zararlarını önlemeye yardımcı olur.
• Psikolojik destek: Kronik bir hastalık olan diyabet, ruhsal saÄŸlığı da etkileyebilir. Psikolojik danışmanlık ve hasta destek grupları motivasyon açısından önemlidir.
• EÄŸitim: Diyabet hastalarının kendi hastalıklarını tanıması ve nasıl yönetmeleri gerektiÄŸini öÄŸrenmesi, tedavinin baÅŸarısını artırır. Diyabet eÄŸitim programları bu nedenle çok deÄŸerlidir.
Diyabet nedir, nasıl anlaşılır?
Diyabet, kanda ÅŸekerin sürekli yüksek olmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Sürekli susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve bulanık görme en bilinen belirtileridir.
Tip 1 ve Tip 2 diyabet arasındaki fark nedir?
Tip 1 diyabet çocuklukta baÅŸlar ve insülin zorunludur. Tip 2 diyabet ise daha çok yetiÅŸkinlerde görülür ve saÄŸlıklı yaÅŸamla kontrol altına alınabilir.
Diyabet tamamen iyileÅŸir mi?
Tip 1 diyabet tamamen iyileÅŸmez. Tip 2 diyabet ise kilo vermek, diyet ve egzersiz ile geri döndürülebilir veya uzun süre kontrol altında tutulabilir.
Diyabetin komplikasyonları nelerdir?
Kalp ve damar hastalıkları, böbrek yetmezliÄŸi, görme kaybı, sinir hasarı ve ayak yaraları diyabetin en ciddi komplikasyonlarıdır.
Diyabetten korunmak mümkün mü?
Evet. SaÄŸlıklı beslenme, düzenli egzersiz, kilo kontrolü ve düzenli saÄŸlık kontrolleri ile diyabetten korunmak mümkündür.
Diyabet, dünya genelinde en sık görülen kronik hastalıklardan biridir. Erken tanı, saÄŸlıklı yaÅŸam tarzı ve düzenli takip ile diyabetin yol açabileceÄŸi komplikasyonların önüne geçilebilir.
Önemli Not: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi yerine geçmez. Diyabet (ÅŸeker hastalığı) tanısı veya ÅŸüphesi olan kiÅŸilerin mutlaka uzman doktora baÅŸvurması gerekmektedir.
Son Güncelleme: 25.09.2025