Karotis Anjiyografi
Karotis Anjiyografi
Damarlarımızdaki kan akışı sorununun genel olarak görüntülenmesi anjiyografi olarak adlandırılan yöntemle yapılır. Bu bir inceleme olup, damarların görüntülenmesi için kullanılır. Görüntülenecek bölgeye göre bu incelemelerin ismi de değişir. Örneğin kalp damarları görüntüleniyorsa koroner anjiyografi olarak adlandırılır.
Halk arasında şah damarı olarak bilinen damarımız olan “karotis arter” görüntüleniyorsa ise bu yönteme karotis anjiyografi denilir. Aynı şekilde beyne giden damarların, böbrekler, karın içi, kol ve bacak damarlarının görüntülenmesi de yine anjiyografi kapsamındadır. Anjiyografik işlemler ameliyat değildir, bir tanı yöntemidir.
Şah damarı diye bilinen karotis damarındaki darlık orta yaş üzeri hastalarda görülür. Genelde 40 yaşından sonra karotis damarında darlık yaşanır ve ileri aşamada damar tıkanıklığına yol açabilir. Daralmanın en önemli gerekçesi ise damar sertliği olarak bilinir. Damara alınan darbe sonrası da damarda hasar oluşabilir.
Bu bölgedeki tıkanıklık; görme kaybı, konuşma bozukluğu, kol ve bacak veya her ikisini birden hareket ettirememe, konuşanı anlayamama gibi sorunları beraberinde getirebilir. Bu tip felçlerin yanı sıra yüz felci de yaratabilir. Bu olgular baş dönmesi, bulantı, kusma gibi belirtiler ile ortaya çıkabilir.
Karotis anjiyografi ile tanı konulduktan sonra hastanın tedavisine geçilir. Tespit edilen darlık çok değil ise kan sulandırıcı ilaçlarla hastanın izlenmesi söz konusudur. Hastanın şikayetleri sürüyor ise veya darlık yüzde 70 üzeri ise o zaman bu darlığı genişletmek gerekir ve iki yol izlenir. Birincisi açık ameliyatla damarı açıp içindeki kireç birikintilerini temizlemek. Diğeri ise anjiyo yöntemiyle kasıktan girerek oraya gidip stent yerleştirmek ve orayı genişletmektir. Stent takma diğer damarlarda olduğu gibi kasıktan girilerek yapılır.